VF : Aynı kız için boy öl***tünüz mü ?
BK : Biz aynı tipi seviyoruz . Ve kız arkadaşlarımız hep birbirleriyle arkadaştılar . Bu feciydi çünkü hep bize karşı birleşirlerdi . (Sizde onlara karşı birleşiyorsunuzdur xD ) İlk öpücüğümüz aynı kızla oldu . Tom ilkti . Ertesi gün beni öpmeye başladı . (Kızda bildiğimiz o.... ymuş ) Sonra ikimiz de bunu atlattık ve onla işimiz bitmişti . Ah Tanrım , b.k gibi olduğunu düşünmüştük – ilk öpücüğün olabileceği kadar berbattı .
VF : Kaç yaşındaydınız o sırada ?
BK : 11 . Bizden 3 yaş büyük ve tecrübeliydi . (Ç-üşş 1-2 yaş neyse de 3 ne abii Bunların Olsen'lara sarkmasına şaşmamalı Bunak karı seviyorlar )
VF : Tom ilk kaç yaşındayken seks yaptı ?
BK : Eğer doğru hatırlıyorsam 14 yaşındaydı . (13 diyordu beyefendi Kime inancaz şimdi xD )
VF : Tom'un kadınlarla yarın yokmuşçasına yattığı söyleniyor .
BK : Ne isterse yapmasına izin verdim . Her gece başka birini almaya cesareti var . Ben bundan hoşlanmazdım ama biz iş bu konuya gelince çok farklıyız .
VF : Meslektaşın Robbie Williams bir keresinde Almanya'da iki tür groupie olduğunu söylemişti . Bir tür seks sırasında arkadaş olduğunuza dair kanıt olsun diye resim çekmek ister , diğer tür ise “Robbie benim için olan duygularının gerçek olduğuna emin misin ?” diye sorar seks sırasında .
BK : Tom'da bana bunu diyor (Hiç şaşırmadım ) . Bu kadar süre yolda olduğumuzdan , ben kimseyi yatağıma almıyorum . Bu beni tiksindiriyor , her gece yatağımda tanımadığım birinin olması . Ben hala o noktaya varmadım . (Hayırlısıyla hiç varmayacaksın ) Tek bir gece için bir kızı odama götürecek güvenim yok benim . Turnedeyken sahip olduğun tek özel şey otel odan . Ve birinin orada tek geceliğine uyumasına izin vermek – hayır , ben gerçekten şüpheli olurdum .
VF : Seks yaptın mı ?
BK : Ben bunun benim sırrım olmasını istiyorum .
VF : Bazı insanların senin gay olduğunu düşünmesi seni şaşırtıyor mu ?
BK : Hiçte bile . Çoğu şu klişe düşünce şekline sahip : Makyaj artı tarz bir saç modeli eşittir gay . Şunu belirtmek istiyorum ki durum böyle değil . Herkes istediğini yapabilir . Bir şey illa ki ötekisiyle bağlantılı olmak zorunda değil .
VF : Eğer bir günlüğüne kız olsaydın ne yapardın ?
BK : Kesinlikle kardeşimle ilişki kurmazdım . (Harika Cevap )
VF : Ama ?
BK : Aman Tanrım , ne yapardım ? Büyük ihtimalle şuan yaptığımın aynısını çünkü ayırt etmem .
VF : Kızlara neyi yasaklamak isterdin ?
BK : Kıskanç olmamalarını çünkü kıskançlık çok önemli . Ben aşıkken hemen herşeyi kendimin ilan ederim ve asla bırakmam . Eğer benim kız arkadaşım bana : “Bill , ben o çığlık atan kızları takmıyorum . Sana tamamen güveniyorum. “ dese bu beni delirtirdi .
VF : Hiç kandırıldın mı ?
BK : Hayır . Aynı zamanda bende kimseyi kandırmadım . Sadakat benim için en önemli şey .
VF : Kız arkadaşlarını nasıl sinir ederdin ?
BK : Gerçekten yüksek sesle konuşurum . Tüm gün . Ve her zaman ellerle ve ayaklarla . Ve insanların hiç konuşmasına izin vermem . Herkes buna sinir oluyor . (Şimdi Doğruya doğru .. Biri yanımda böyle bişi yapsa geçiririm bir tane xD )
VF : Hangisi daha zor : Birini sevmek mi kendini sevmek mi ?
BK : Kendini sevmek . Gerçekten olduğun herşeye katlanmak zor . Aşırı fazla kendime güvenmediğim an oluyor ve bir çukur kazıp , içine kıvrılmak , üstüme de bir battaniye çekip orada 1 sene boyunca kalmak istiyorum . Bazen bu kadar acelemiz olmasına seviniyorum , bir konser hemen diğerinin ardından , bu şekilde fazla düşünmen gerekmiyor . Yalnızlığa zamanın kalmıyor .
VF : Bir “ünlü-bakıcısı” olmadan yaşayabiliyor musun ?
BK : Kalkıp pastaneye gidemem . Yani tabii ki bunu başkası yapıyor . Ama hala günlük kullanış için uygunum çünkü benim problemim çok mükemmeliyetçi olmam . Başkalarının işleri yapmasına izin veremem . Bu normal değil ve daha kötü oluyor . Herşey detaylarına inerek düzeltilmeli çünkü tam olarak bilmeliyim gelecek olan şeyi . Yoksa deliririm . Tom da böyle stresli . Her ne kadar bir sürü insana bizi bazı şeylerden azad etmeleri için para ödesek te .. Ama biz tüm bunları yarattık , yani bu bizim için zor , başka insanlar Tokio Hotel'e karışmaya çalışınca .
Para işlerini kendin mi kontrol ediyorsun ?
Bill : Evet . Ben bunu 13 yaşımdayken yapmıştım zaten . Tüm hesaplarıma erişimim var ve bunu da kariyerimi kontrol ettiğim gibi kontrol ediyorum .
VF : Kaç milyon kazandığını biliyor musun ?
Kayıt Firmasından elinde bir pano olan kadın arkadan bağırır : “Para Hakkında Konuşmak Yok ! “
VF : Ne zaman ailene bir villa alacaksın ?
BK : Bunu karşılayacak param olur olmaz . Kesinlikle ailemle birlikte yaşamak istiyorum . Çok yakınız , bunu gergin olacağım şeklinde düşünmezdim . “Aman Tanrım , şimdi lütfen dışarı çık . “ diyeceğim bir limit yok .
VF : Hadi kaçırıldığını varsayalım . Fidye için makul miktar ne olurdu ?
BK : Tüm arkadaşlarımın birlikte toplayabileceği kadar . Tabii ki sonunda paralarını geri almalılar .
VF : Britney Spears'ın düşüşü hakkında ne düşünüyorsun ?
BK : Böyle bir şeyin nasıl olabileceğini anlıyorum çünkü bende aynı hayatı yaşıyorum . Diğer insanlar büyük ihtimalle şöyle düşünüyor : “Parası var , herşeyi elde etti . Neden sadece rahatlamıyor ?” Kendimi bir solo artisti olarak , yolda hep yalnız hayal edemiyorum . Kendime bu büyük baskıyı tek başıma taşıyabilecek kadar güvenmiyorum .
VF : Madonna 1991 yılında şöyle dedi : “Ben ancak Tanrılar kadar ünlü olduğumda mutlu olacağım.” Sence bu uygun mu ?
BK : Tabii ki bu komik bir düşünce . Ama bunu tamamen anlayabiliyorum çünkü bir durak yok . Şunu demiyorsun : “Hmm artık Almanya'da meşhurum ve bu yeterli .” Her yerde olabileceğin kadar başarılı olmayı arzuluyorsun . Aşırı zengin olsam da kendi adam olsa da devam ederim . Bu doğru . Şöhret bir uyuşturucu . Tedavisi büyük bir darbe olurdu , zor başa çıkabilirdim .
VF : Eğer uyuşturucular yasak olmasaydı hangisini denemek isterdin ?
BK : Artık herşeyi kontrol etmeye ihtiyaç duymamamı sağlayacak rahatlatıcı birini .
VF : Sen Rüyalarında bir Star mısın ?
BK : Bir keresinde bir kabus görmüştüm . Camdan yapılmış bir odada Yatakta yatıyordUM ve Etrafım tonlarca resmimi çeken fotoğrafçılar vardı . Ekibimize şunu diyordum : “ B.k , b.k , onları dışarı çıkartamaz mısınız ? “ Ama biri şöyle diyordu : “Hayır bunu yapamam . Senin bir randevun vardı ama sen uyuya kaldın” Ama ben hiç randevularımı kaçırmam . Her zaman 3 alarm saatim olur (Benimde 3 tane var ) uyuya kalmayayım diye ve hiçbir zaman geç kalan biri olmadım .
VF : Neden kimse seni dans ederken görmedi ?
BK : Ben hiç dans etmem . Sadece bir köşede otururum – gerçekten sarhoş olmadığım sürece . Eer öyleysem yaparım . Bence dans etmek kız işi . (Burada bir laf sokma seziyorum xD ) Her ne kadar bu biraz adice gelecek olsa da , sadece kızların her yerde dans etmesi gerekiyor .
VF : Bazen kendi cenazeni düşünüyor musun ?
BK : Söylemeliyim ki : Evet . Benimle yaşıt oan arkadaşlarımda bunu düşünüyor . Kimin orada olacağını ve kimin senin için gerçekten ağlayacağını hayal ediyorsun .
VF : Cenazende hangi müzik çalmalı ?
BK : “Labirent” filminden David Bowie'nin “Magic Dance” i . Bu gerçekten komik bir şarkı ve “Labirent” filmi benim çocukluğumdan kalma bir film ama hala seviyorum .
VF : Tabutunda ne giyeceksin ?
BK : Herşeyim siyah olacak ve bir deri ceket giyeceğim . Son dileğim kesinlikle saçlarımın yapılmış olması olacaktır . Umarım yeterince saçım kalmış olacak . Olmazsa da birinin kesinlikle kafama bir peruk takması gerek .
KAYNAK:http://dreamingdeadtokiohotelde.blogcu.com/bill-le-super-roportaj_20566341.html